NİHAT ÖZBAY/GAZETECİ-YAZAR

Bir zamanlar Van’ın en büyük ilçesi olan Özalp, bugün nereye doğru götürülmek isteniyor? 1948 yılından bu yana kayda değer bir ilerleme gösteremeyen ilçemiz, ne yazık ki her geçen gün daha da geriye gitmektedir. Bunun en temel sebebi, birlik ve beraberlik içinde hareket edemeyişimizdir.

Bize en büyük zararı dışarıdan gelenler değil, içimizden çıkıp da ilçemizi baltalamaya çalışanlar vermektedir. Özalp’ın ekmeğini yiyen, buradan kazandığını Özalp’a yatırmayan, bu ilçede okuyup bir yerlere gelen fakat sonra sırtını dönenlerdir gerçek zarar verenler.

Konuya şöyle başlamak gerekir: Yıllar önce Özalp’e yapılmak istenen yatırımlar sessiz sedasız geri çekildi. O günlerde kimse sesini çıkarmadı. Şimdi artık sesimizi yükseltmenin vaktidir.

Geçmişte Et Balık Kurumu, Fen Lisesi gibi ilçeye değer katacak kurumlar nasıl olduysa başka ilçelere taşındı. Et Balık Kurumu için binalar yapılmıştı, ama yıllarca kullanılmadan çürümeye terk edildiler, sonra da yıkılıp harabeye dönüştüler. Kimse ne oldu diye sormadı. Ama biz unutmadık.

1995 yılında, büyük zorluklar içinde kurulan Özalp Meslek Yüksekokulu, onlarca yıl süren mücadeleyle büyüdü. 2000’li yıllarda binası tamamlandı, yurtlar yapıldı, dışarıdan gelen öğrenciler ağırlanmaya başlandı. Özalp’ın sosyal ve kültürel hayatına önemli katkılar sunan bu okul, yıllarca birçok etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Ama bugünlerde...
Tam da bu zahmetli yılların meyvelerini toplamaya başlayacağımız günlerde, alınan bir kararla, yanlış raporlar eşliğinde okulun kapatılıp Van merkezine taşınması gündeme geldi. Gerekçe neymiş?
Can güvenliği yokmuş, bina depreme dayanıklı değilmiş...

Buradan açıkça soruyoruz:
Bu raporlar nerede?
Kim hazırladı?
Bu kadar önemli bir konuda neden kamuoyuna bilgi verilmiyor?

Eğer bu gerekçeler gerçekse, okulun başındaki yetkililer çıkıp halkı bilgilendirmelidir. Aksi takdirde, bu sessizlik; keyfi bir kararın, kişisel çıkarların, belki de ilçeye zarar vermek isteyenlerin gölgesidir. Bu konuda Özalp halkına karşı bir sorumluluğunuz vardır.

Sessiz kalındıkça zanlı konumunda olunduğu unutulmamalıdır.

Sosyal medyada haftalardır konuşulan bu konuda tek bir açıklama yapılmaması, kurumun ciddiyetini de sorgulatmaktadır. Herkes bilmelidir ki Özalp sahipsiz değildir!
Bugüne kadar birçok konuda sessiz kalmış olabiliriz, ancak bundan sonra asla sessiz kalmayacağız.

Özalp halkı olarak eğitim kurumumuza sahip çıkmak, gençliğimizin geleceğine sahip çıkmaktır. Bu okul, sadece bir bina değil; Özalp’ın umudu, kültürel ve sosyal gelişimin temel taşıdır.

Bu okulun taşınması için rapor hazırlayanlar varsa, lütfen bu belgeleri kamuoyuyla paylaşsınlar. Eğer gerçekten bir risk varsa, çözüm arayalım. Bina güçlendirilsin, yeni yer tahsis edilsin. Ama asla bu kurum başka bir yere taşınmasın. Taşınmak, Özalp’tan bir parçayı koparmaktır.

Unutmayalım, bu ilçeye sırt çevirenler değil, sahip çıkanlar kazanacak.
Gençlerimiz, değerlerimiz, eğitim hakkımız için Özalp Meslek Yüksekokulu’na sahip çıkmak hepimizin görevidir.

Bugün bir adım atmazsak, yarın çok geç olabilir.

Özalp sahipsiz değildir.
Şimdi birlik zamanıdır.
Taşın altına elini koyma zamanı gelmiştir.
Bu memlekete borcumuzu ödeme zamanı, tam da bugündür.